esra
BEDAVA YAŞIYORUZ



Eveeet bugun sizler için üç farklı lezzet hazırladım ve sahiden cok yoruldum. A4 kağıdınız yumuşak kaleminiz silginiz okunmuş pirinçleriniz ve diğer materyalleriniz hazırsa anlatmaya başlıyorum. İstanbullular için bahsediyorum ilk olarak doğruca bir akbil dolum merkezine gidip kendinize bir İstanbul Kart çıkartıyorsunuz.Anadolu yakasında ikamet edenler için gidiş dönüş 10 liralık bir miktar ortalama olarak yeterli olacaktır. Ben üsküdar aktarmalı olarak gitmeyi tercih ettim. Beykoz istikametinde sahil yolu üzerinden geçen her vasıta sizin için uygun olacaktır. Beylerbeyi durağında inin Akbak'ın yanındaki sokaktan aşağıya doğru sallandınızmı sizi harika bir sahil kasabası kokusu karşılayacak. Sanırım ilk görüşte aşkta böyle birsey olmalı. Sol tarafta benim bi arkadaşım vasıtasıyla tanıdıgım salaş bir balıkçı sizi kapılarda karşılayacak. "Yakamoz" . Balıkçı dediysek şahane kokoreçte yapıyorlar. İki kişilik siparişimizin biri kokoreçten diğeri balık ekmekten yana oldu. Bol acılı sıcak ekmek arası kokorece ilk burda alıştım, ama malum bugun Pazartesi ve ben yine diyete başladım. Hoş bu kez salıyı görmek nasip olmadı. Beni hep bu güzel havalar mahvetti. Ama başlangıçta son derece iradeliydim ve bu yüzden balık ekmek söyledim .Ekmek kilo yapmıyormuş biliyo musunuz! Ekmeğin arasını açmamla hayal kırıklıgı yaşamam bir oldu yarım ekmeğin arasına birebir ölçü yarım mezgit iliştirmişler (normal insanlar için)   .Derhal yanlışı düzelttim diğer yarısınıda itinayla soframa getirttim. Bi ara elimden ekmeğimi almaya kalktılarsada aslanlar gibi korudum...! Neymiş efendim diğer parçayıda ekmek arası yapıcaklarmış..! Neyse kazasız belasız yemeyimizi yiyip kendimize geldikten sonra sıra şekerimizi yükseltme geldi. Neyle mi ? Sıcaccıcık irmik helvası..! Anlatılmaz yaşanır...! Resme dumanı yansımışmı bilemiyorum ? 
Akşamın çökmesi ile birkaç kürdan ıslak mendiller bol soğan ve balık kokusu eşliğinde ilk başlarda tıklım tıklım olup biz bindikten sonra boşalan ve neden boşaldığına bi türlü mana veremediğim otobüslerimizle seyehatimizi tamamladık.

Bugun birkez daha anladım ki şehri şehir gibi yaşamak için arabalardan inip vapurlara motorlara otobuslere binmek balık ekmek kokoreç yemek derin derin nefes almak iyot koklamak kedi sevmek bolca gülümsemek lazım...

Ben yaptım sizde yapın.














Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
ORHAN VELİ KANIK 
esra
ÇITIRDAK UN HELVASI


Eskişehirden gelen ablam ve yiğenlerim için bugun hüzünlü bir veda yemeyi vardı evde. Balığı cok seven küçük Zeynep için her türlü meşakkatine "kokusuna" ve arkadan çıkacak milyon tane işine rağmen leziz bir balık sofrası hazırladık. İşin yapım ve yayın aşaması benden pek uzakta oldugu için fotoğraflamak dahil hiç bir kısmını kayıt altına almadım. Şu an sindirim aşamasında. Sindirim demişken, malum bazi yiyeceklerin yanında onların pek sevgili dostları olmadan olmaz kahve-lokum, kurufasulye-pilav, balık-helva gibi... Eh bizim balıklarıda sevdiklerinden ayırmak olmazdı.  Bende annemlerin evden gitmesini bahane bilip hazır iki ufaklıkta çizgi filmlerini seyrederken helva yapmaya karar verdim. Un helvası. Cok sevdiğim dostlarımdan yıllar yıllar yıllar önce tarifini aldıgımız kıtır un helvası... Yemek defterini ,tencereleri tahta kaşıkları neşteri ameliyat eldivenlerini... ÖHM..! yani gerekli malzemeleri hazırlayıp tamda  un kavanozuna elimi atmamla kapıdaki anahtar sesini duymam bir oldu nasıl olduda 4 bardak unu ölçüp tencereye boca ettim hatırlamıyorum bile...Hani olurda beni vazgeçirirler diye...Bahenem hazır!"Tencereyi kirlettim bir kere" Meğer o anahtar sesi benim helvam için balık kadar tamamlayıcıymışta haberim yokmuş. Zira evde kalmayan tereyağı kek yapılır düşüncesiyle marketten alınnııııış...  İşte kime niyet neye kısmet... O tereyağın 250 gr mı karambolde helva olmak üzere hooop tencereye alınıverdi tarafımdan... Sonra mı ? Ben diyim 40 dakika siz diyin bir saat ağır ateşte hamdık piştik yanmadan ocaktan alındık . münasip miktarda şekeride ilave ettikten sonra kalıp yardımıyla helvayı ite kaka sıkıştıra servis tabağıma aldım. Biliyorum yanında kahve iyi giderdi ama o faslı sabah yaptıgımız ve herbirimiz kemale ermiş insanlar olup yok çarpıntımız konuyla ilgisi olmasada yok romatizmlarımızdı ugraşmayalım diye açık birer siyah çay eşliğinde servisimizi yaptık. Kendim yaptım diye demiyorum Yiyenler pek memnun kaldı bu lezzetten....